KÜLTÜR VARLIKLARINI KORUMA BÖLGE KURULLARININ
OLUŞUM GEREKÇESİ
Ülkemizin Yerküre üzerindeki Coğrafi ve Jeolojik konumu Paleolitik devirlerden beri Anadolu’nun insanlık ailesi tarafından kullanımını zorunlu kılmıştır. Bu kullanım çoğu zaman büyük yerleşik uygarlıklar düzeyinde ya da kavimler göçünün yolu şeklinde olmuştur. Her iki durumda da, topraklarımız insanlığın ortak kalıtına ev sahipliği yapmıştır. Bu kalıtların bir kısmı toprağın altında kültür katmanlarında gizemini korumuş, bir kısmı da bin yıllardır tüm olumsuz koşullara karşın zamana direnmiş ve anıt olma özelliğini sürdürmektedir. İnsanlık tarihinin kesintisiz tüm evrelerinde iskan edilen, Anadolu toprakları neredeyse bir Açık Hava Müzesi gibidir.
Sanayi Devrimi ile ortaya çıkan, çevrenin çok hızlı kullanılması sonucu kirletilmesi ve bitirilmesi sürecinden en çok etkilenen doğal ve tarihsel mirastır. Tek düze yaşamdan daha karmaşık bir yaşama geçmiş olan toplumumuzun yaşam biçimi ve toplumsal tercihleri de değişmiştir. Çağdaş üretim tarzının alt yapısı ve artan nüfus, ülkemizde neredeyse müdahale edilmemiş toprak parçası bırakmamış gibidir. Böylesine yoğun yapılaşma taleplerinin olduğu bir ülkede tek bir kurulun, tüm halkın istemlerine, istenilen zamanda ve etkinlikte müdahalesi düşünülemez. Böylesine önemli ve geniş coğrafyaya yayılmış bu tarihi mirasın, merkezden tek bir kurul ile korunması ve geleceğe aktarılmasının mümkün olmadığı, yaşadığımız toplumsal pratikle görülmüştür.
Bölge Kurullarının oluşumundan önce, ülkemizdeki tüm kültür varlıklarının korunması merkezde tek bir Kurul tarafından yürütülmekteydi. Bu durum çözüm isteyen sorunlara zamanında cevap veremediği gibi, konuları yerinde incelemeden, yerel yönetimlerden hiç bir görüş alınmadan sadece dosya içindeki belgelerle, karar verilmesi, çok büyük aksaklıklara ve uzun süre beklemelere neden oluyordu. Bölge Kurullarının kurulması ile sorunların Kurullarda görüşülmesi süreci, birkaç gün kadar kısa bir süreye inmiş olup, acil konularda anında müdahale etme ve yerel yönetimlerle eşgüdümlü şekilde sorunlara çözüm getirme olanağı sağlanmıştır.
Koruma Bölge Kurulları; 4848 Sayılı Yasa gereği oluşturulan Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı olarak çalışmakta olup, idari ve raportörlük hizmetleri, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’ne bağlı Kurul Müdürlüklerince yürütülmektedir.
ADANA KORUMA BÖLGE KURULUNUN OLUŞUMU VE
HİZMET ALANININ ÖZELLİKLERİ
1985 yılında kurularak faaliyete geçen Müdürlüğümüz, bölgemizdeki kültürel ve doğal mirasın korunmasında önemli hizmetler göstermiş ve çalışmalarına devam etmektedir.
Hizmet verdiğimiz alan Doğu Akdeniz Kıyı Şeridini oluşturan Mersin ve Adana illerini kapsamaktadır.
Bölgemizde; Yumuktepe, Gözlükule gibi prehistorik arkeolojik istasyonlar, Sirkeli gibi çok önemli Hitit merkezleri, Kelenderis, Holmi, Ura, Aegea, Magarsus gibi Grek Koloni Kentleri, Silifke, Anavarza, Commana gibi tipik Hellenistik ve Roma antik kentlerinin yanı sıra Selçuklu, Osmanlı ve geleneksel mimarimizin egemen olduğu yoğun iskana maruz kalmış büyük yerleşim alanları vardır. Hitit, Asur, Part, Mezopotamya kültürleri, Grek, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı kültürlerinin bir arada yaşadığı, diğer kültürlerin de geçiş istasyonlarının olduğu büyük bir Arkeoloji Laboratuvarında çalışıyoruz.
Tüm bölgenin kültürel mirası Müdürlüğümüzce envanterlenerek dosyalanmış ve arşivlerimizde yerini almıştır. Ülkemiz insanının hoşgörüsünü ve başka kültürlere saygısını gösteren Mersin Şehir Mezarlığının sit alanı ilanı (Hıristiyan, Musevi ve İslami mezarlar aynı mezarlık içinde), tüm Akdeniz kıyı şeridindeki antik kentlerin arkeolojik sit olarak ilan edilmesi, Mersin Tarsus Adana Kozan Merkezlerinde geleneksel yapı mimarisi ve yaşamı anıtlaştıran Kentsel Sit Alanı ilanları, ovada yerleşimin tipik örnekleri olan höyüklerin tescili, bölgemizdeki tarihsel suyolu ve karayollarının, köprülerin tescil ve sit ilanları, tüm Doğu Akdeniz’deki ada ve adacıkların sit alanı ilanları yoluyla bölgemizdeki koruma çalışmaları devam ettirilmiş, halen de devam ettirilmektedir.
HİZMET BİNAMIZ
Müdürlüğümüz Adana ili, Seyhan ilçesi, Tepebağ Mahallesi, İnönü Caddesinde bulunan Eşref AKMAN Konağında hizmet verilmektedir. Hizmet Binamız 1890’lı yıllarda Doktor Eşref AKMAN tarafından dönemin sayılı ustalarına yaptırılmıştır. Döneminin çok önemli sivil mimarlık örneklerinden biri olan yapı Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu’nun 25.07.1975 gün ve 8558 sayılı kararıyla kültür varlığı olarak tescil edilmiş ve koruma altına alınmıştır.
Türkiye genelinde, Koruma Kurullarının hizmetlerini tescilli taşınmaz kültür varlığı yapılarda sürdürmesi, Bakanlığımızın öncelikli koruma politikalarındandır. Koruma sektörünün planlaması ve koordinasyonunu üstlenen Kurulların kültür varlığı yapıları restore ederek kullanması, aktif korumacılık ve koruma bilincinin yaygınlaşması bakımından çok önemli bir argüman olmuştur.
Estetik ve tarihsel özelliği ile doku bütünlüğü içinde ve ana arter üzerinde olması bakımından Eşref AKMAN konağı Adana Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu binası seçimi için uygun bulunmuştur. 2001 yılı sonunda restorasyon çalışması başlamış ve 2003 yılında bitirilerek 02.07.2003 günü fiilen yeni Kurul Müdürlüğü binası olarak hizmet vermeye başlamıştır.
Nasıl Gidilir: Şehir merkezinde olduğu için dolmuş, halk ve belediye otobüsleri ile kolay olarak gidilir. Şehir içi ulaşım araçları ile ulaşım sağlanabilmekte olup ayrıca aşağıda yer alan linklerden google haritadaki konumuna ulaşabilirsiniz.
Adana Şakirpaşa Havaalanı-Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurul Müdürlüğü Google Map
Adana Otobüs Garı-Adana Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurul Müdürlüğü Google Map
Adana Tren Garı-Adana Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurul Müdürlüğü Google Map