Talihsiz kızın destanı:
Keşli’de bir genç kızla bir delikanlı birbirlerini severler, nişanlanırlar. Bir
gün oğlan kuyudan su içerken düşer ölür. Bunu duyan kız çılgına döner. Bir daha
evlenmemeye kırmızı verir. Yıllar sonra ailesinin ısrarı ile evlendirilir. Çoluk
çocuğa kavuşur. Fakat kızın talihsizliği sürer. Bu sefer de kocası amansız bir
hastalığı tutulur ölür. Bu olay üzerine Keşli köyünden Mustafa Sarı şu destanı
söyler;
Emir Allah’tandır başın sağolsun
Ağlayıp gözyaşını sildinmi bacım?
Baharın yazların kışın sağolsun .
Dünyada eğlenip güldünmü bacım?
Gönlünü vermeşti, kuyuda kaldı.
Koca bir ömrünü acıya saldı
Sonra Hasan ile gönlünü aldı.
O nu da toprağa saldınmı bacım?
Kötüler ne bilsin insan hasını.
Kala bir ömür çekse yasını.
Koca bir köyün jandarmasını
Harput yakasında gördünmü bacım?
Kader bizim için ağını geriyor
Hasan’ımız bana acı veriyor,
Cenabı Peygamber ümmetim diyor
Allah’tan sabırlar aldınmı bacım